Bosna'da Gezilecek Yerler;
Başkent Saraybosna;
Başçarşı: Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da tarihin bıraktığı iyi, kötü tüm izleri görmek mümkün. Osmanlı'nın 400 yıl hüküm sürdüğü Bosna'da çok fazla Osmanlı eseri var ve bunların birçoğu Saraybosna'da. Fakat bu eserlerin çoğu 1993 yılında yaşanan katliamda hasar görmüş ve orijinaline uygun olarak tekrar yapılmış. Önemli bir kısmı ise Balkanlar’ın en büyük Türk çarşısı olarak bilinen Başçarşı’da bulunmakta. Ayrıca Başçarşı’da gezmek de çok keyifli. Hem alışveriş yapabileceğiniz hem de yemek yiyip güzel bir Boşnak kahvesi içebileceğiniz çok güzel mekanlar var. Bunları da yazının devamında bulabilirsiniz.Gazi Hüsrev Bey Camii; Başçarşı’nın merkezinde bulunan cami, Osmanlı sancak beyi Gazi Hüsrev Bey tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış. Yukarıda da bahsettiğim gibi hasar gören eserlerden biri de bu cami. Birçok kez restore edilen cami hala ibadete açık. Ayrıca cami, yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında yer almakta.Sebil: Hepimizin aşina olduğu, Bosna denilince akla ilk gelen yerler arasında olan Sebil’den bahsedeceğim şimdi. Tarihi 15. y.y’a dayanan Sebil de bir Osmanlı eseri. Sebil’in kubbesinde Osmanlı’ya ait bilgiler ve bazı ayetler yer almakta. Sebil de diğer eserler gibi birçok kez hasar almış. Yenileme çalışmalarında şekli de değişen Sebil, en son Bursa belediyesi tarafından 2006 yılında yenilenmesine katkı sağlanmış. Bunun sebebi ise Saraybosna ve Bursa’nın kardeş şehir olması.Kovaçi Şehitliği; Saraybosna'da ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri de Bosna'nın ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in kabrinin bulunduğu şehitlik. Bosna'nın bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Aliya İzzetbegoviç, Boşnak halkı için büyük önem arz etmekte. Ayrıca Kovaçi şehitliğinde Osmanlı’dan kalma mezarlar da bulunuyor.
Latin Köprüsü; Bu köprü sadece bir köprü değil, dünyanın kaderinin değiştiği nokta. 1914 yılında Avusturya-Macaristan dükü Franz Ferdinand eşi Sophie ile Saraybosna'ya bir ziyaret gerçekleştirir. Bunu haber alan Sırplar 4 kişilik bir suikast timi kurar ve Franz Ferdinand'ın aracının bulunduğu konvoya bombalı saldırı düzenlerler. Birçok kişi yaralansa da saldırı amacına ulaşmaz. Bombayı atan kişi de yakalanır. Tehlikenin geçtiğini düşünen konvoy sığındıkları idare binasından çıkıp, geldikleri yoldan giderler. Fakat Latin Köprüsü'nden geçerken suikast timinden bir kişi bunu fırsat bilerek Franz Ferdinand'ın bulunduğu araca ateş eder ve kurşunlardan biri Franz Ferdinand'ın boynundan geçerek eşi Sophie'ye isabet eder. Dükün ölümünden sonra Avusturya-Macaristan Sırbistan'a savaş ilan eder ve 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına sebep olur.
Latin Köprüsü
Sonsuz Ateş; Dünya Savaşı'nda hayatını kaybedenler anısına yakılan ateş, hiç sönmeden yanmaya devam ediyor. Sadece Bosna savaşı sırasında yakıt yetersizliğinden dolayı ilk ve son defa söndürülen ateş, İsa'nın Kalbi Katedrali'nin hemen çaprazında yer alıyor.Vrele Bosne; Saraybosna’nın keşfedilmemiş yerlerinden ve benim en çok beğendiğim yerler arasında. Eğer siz de doğada vakit geçirmeyi seviyorsanız bu parka mutlaka gitmelisiniz. Yemyeşil doğa içerisinde göletlerin, yürüyüş alanlarının olduğu park, Saraybosna merkezine arabayla sadece 20 dk uzaklıkta. Toplu taşıma ile gitmek isterseniz de günlük tren seferleriyle gidebilirsiniz. Parka en yakın nokta ise Ilidza durağı. Buradan 15-20 dk yürüme mesafesi ile parka ulaşabilirsiniz.Parka geldiğinizde sizi önce upuzun bir yol karşılıyor. İki yanı ağaçlarla çevrili, rüya gibi bir yol. İster o yolun keyfini çıkartıp yürüyerek, isterseniz de parkın girişinde bulunan faytonlarla parka gidebilirsiniz. Vaktiniz varsa (ki bir tam gün buraya ayırabilirsiniz) benim tavsiyem yürüyerek gitmeniz olur.
Parka sabah saatlerinde gidip hava kararmadan dönecek şekilde planlayabilirsiniz.
Bütün gün buradayız ne yiyip ne içeriz derseniz uyarayım parkta sadece bir restoran olduğu için biraz pahalı ve çok seçenek yok. O yüzden yanınıza yiyecek ve içecek almayı unutmayın.
Mostar; Saraybosna'dan sonra Bosna’nın bir diğer önemli şehri ise Mostar. Neretva Nehri üzerinde kurulu olan köprü, Bosna'nın sembolü haline gelmiş. Bunun nedenlerinden biri Boşnak ve Hırvat bölgesini birbirine bağlıyor olması ve Bosna katliamının izlerini taşıyor olması. Osmanlı eseri olan köprü, 1993 yılında Hırvat tankları tarafından yıkılmış, 1997 yılında UNESCO ve dünya bankası desteğiyle bir Türk firması tarafından yeniden inşa edilmiş. Günümüzde birçok spor etkinliğine ev sahipliği yapan köprünün Boşnak adetlerinde de yeri önemli. Hala devam ediyor mu bilmiyorum ama eskiden köprüden atlayamayan erkeklere kız verilmezmiş.Blagaj Tekkesi;600 yıl önce Anadolu'dan bölgeye gelen dervişler tarafından Buna Nehri'nin kenarına kurulan tekkenin diğer adı Alperenler Tekkesi. Burada ister yemek yiyebilir isterseniz de Buna nehri'nde tekneyle gezintiye çıkabilirsiniz.Travnik; Vezirler Kenti olarak anılan Travnik, Osmanlı'dan günümüze kadar tarihi mimarisini koruyan şehirlerden biri. Bunu en iyi gözlemleyebileceğiniz yer ise Travnik kalesi. Şehri kuşbakışı seyredebileceğiniz kalede maalesef güvenlik önlemleri yeterli değil. Dikkatli olmakta yarar var.
Poçitel
Poçitel; Bosna'nın her şehri ayrı güzel fakat bazıları sizi kendine hayran bırakacak güzellikte. Benim için bunlardan biri Poçitel oldu. Masmavi nehrin kenarında, Osmanlı'nın taş mimarisiyle yeşilin muhteşem uyumunun olduğu bir kent Poçitel. Dik bir yamaca kurulan kentte şehirle aynı adı taşıyan Poçitel kalesi var. Size tavsiyem Poçitel kalesine çıkarken ara sokaklardan kaybola kaybola gitmeniz. İnanın göreceğiniz yerler hafızanıza kazınacak ve kaleden seyredeceğiniz manzara da altına imzasını atacaktır.
Jajce
Jajce; Bosna'nın çok fazla bilinmeyen ama UNESCO'nun güzelliğini farkedip koruması altına aldığı şehir Jajce. Şehrin en belirgin özelliği göllerden ve şelalelerden oluşması. O şelalerden biri olan Pliva Şelalesi ise dünyanın en güzel 12 şelalesi arasında. Tabi şehir bu kadar güzelse, şehre giden yollar da ayrı güzel oluyor. Mesela bu göl evi manzarasıSrebrenitsa; Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük katliam olarak nitelendirilen Srebrenitsa katliamının yaşandığı, Birleşmiş Milletler'in 1993 yılında Boşnaklar için güvenli bölge ilan edip sonrasında 8 bin Boşnaklıya mezar olan şehir. Saraybosna gibi burada da katliamın, yaşanan trajedinin izlerini görmek mümkün.Peki Bosna'da Ne Yemeli?
Boşnak mutfağı daha doğrusu Balkan mutfağı Türk mutfağıyla hemen hemen aynı. Sadece söylemler farklı desek yeridir. Mesela onlarda böreğe burek deniyor. Bu burekler de bizim böreklerimiz gibi çok çeşitli ve lezzetli. En önemli özelliği ise odun ateşinde pişiyor olması.
En beğendiğimiz börekçiler sırasıyla;
Sač: Odun ateşinde pişirdikleri börekleriyle Saraybosna’nın en ünlü yerleri arasında. Kıymalı, peynirli, ıspanaklı ve patatesli çeşitleri var ve hepsi birbirinden lezzetli. Börekleri isteğinize göre yoğurtla da servis ediyorlar. Bizim favorimiz yoğurtla birlikte kıymalı börek oldu.
Mama Nura: Burada yediğim peynirli böreğin tadı hala damağımda desem inanın abartmış olmam. Bir kere gitme fırsatımız olduğu için bize mi denk geldi yoksa her zaman öyle taze ürünlerle mi yapıyorlar bilmiyorum ama gerçekten yediğim en lezzetli börekti. Eğer siz de giderseniz yoruma düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.
Börekten sonra bir başka lezzetse Boşnak köftesi yani Cevabi. Ben tadını Tekirdağ köftesine benzetiyorum. Tabi Bosna’da sunumu daha farklı. Yanında soğan ve kaymakla servis ediliyor.
Cevabi için tavsiye edeceğim yerlerin başında ise;
Ćevabdžinica Petica Ferhatović: Günün her saati kalabalık olan restorantta yer bulmak biraz zor olabiliyor. O yüzden yemek saatlerinizi yoğun olmayan zamanlara göre ayarlayabilirsiniz. Biz burayı çok beğendiğimiz için birkaç kere gittik ve her gittiğimizde aynı lezzetle karşılaştık. O yüzden ilk tavsiyem Ferhatovic.
Ćevabdžinica Mrkva: Saraybosna’nın bir diğer popüler restorantlarından biri olan Mrkva, cevabi konusunda oldukça iddialı.
Yemeği yedik peki tatlı ne yiyelim derseniz aslında Meksika tatlısı olan ama günümüzde bir balkan tatlısı olarak bilinen trileçeyi yemeden dönmeyin derim.
Bir de Boşnak kahvesi var ki yemeğin üstüne içmeden olmaz 🙂 Özellikle Başçarşı’da çok güzel kafeler var ama benim favorim biraz daha kalabalıktan uzak olan ‘Teahouse Dzirlo’. Şehitliğe giden yol üzerinde küçük, tatlı bir kafe. Uğramanızı tavsiye ederim.
Bosna Hakkında Bilinmesi Gerekenler;
Vize almadan gidebileceğiniz ülkeler arasında olan Bosna Hersek ekonomik olarak da birçok Avrupa ülkesine göre uygun. Şehir içi ulaşım konusunda zorlanmayacağınız Bosna'da otobüs ve tramvay seçenekleri mevcut. Eğer şehirlerarası yolculuk edecekseniz benim size tavsiyem imkanınız varsa araba kiralayın. Yoksa şehirlerarası tren ve otobüs seferleri de var. Bunları da tercih edebilirsiniz.
Özellikle Saraybosna-Mostar tren yolu dünyanın en güzel tren yolları arasında yer alıyor. Eğer ilk durağınız Saraybosna ise sol tarafa oturmalısınız. Çünkü Mostar’a kadar en güzel manzaralar sol tarafta kalıyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle